Çakralarla ilgili bilgi ve daha dengeli çalışabilmeleri adına nasıl çalışmalar yapabileceğimizi anlattığım yazı dizimde 5. çakramız olan “Boğaz Çakrası”na geldik. Kısmetse haftaya Çarşamba “Alın – 3. Göz – Çakrası”, haftaya cumartesi veya pazar gibi de son temel çakramız olan “Taç Çakrası” üzerine yazılarımı paylaşıp, 7 çakralık yazı dizimi bitireceğim. Sonrasında da tek bir yazıda çakralarmızın dengede, ortalama düzeyde ve dengesiz çalışırken fiziksel ve duygusal olarak neler deneyimleyebileceğimiz üzerine bir yazı hazırlamayı planlıyorum. Bu yazımda ifade merkezimiz olan boğaz çakrasının temel dinamiklerine, insanlar üzerindeki etkinliğine, dengeli iken olması gerekenlere, dengesiz olduğunda olabilecek sorun ve rahatsızlıklara değinirken, reiki ve farklı enerji sistemleri ile boğaz çakramız üzerinde nasıl çalışma yapabileceğimizi sizlerle paylaşacağım.
Boğaz çakrası, “Visshuddha”, 5. Temel çakramızdır. Visshuddha, Hindu geleneklerine göre saflaştırma anlamına gelmektedir. Konum itibariyle boğaz çukurumuzun orta boşluğuna denk gelmektedir. Yukarıda da bahsettiğim gibi, boğaz çakramız bizim dış dünya ile iletişim kurduğumuz merkezdir. Fiziksel bedenimiz üzerinde yönettiği ana salgı bezi, tiroit bezleridir. Ses tellerimizden, gırtlak bölgemizden, boğaz, boyun, ağız, dişler ve kollardan da sorumludur.
Boğaz Çakrasının Fonksiyonları
Fiziksel Sağlık
Boğaz çakrası endokrin sistemimiz ve tiroit bezlerimizle ilgilidir. Tiroit bezi, bizim büyüme ve gelişme aşamamızda önemli hormonları salgılayan salgı merkezimizdir. Vücudumuzun metobolik sistemimizi düzenler. Yukarıda da bahsettiğim gibi ağız bölgesi, dişler, boğaz bölgesi ile beraber burun, kulak ve karotis arterlerden de sorumludur.
Boğaz çakrası dengesiz çalışırken genelde boğaz bölgesinde fiziksel rahatsızlıklar tezahür eder. Kronik boğaz ağrıları, bademciklerin iltihaplanması ve şişmesi, ses kısılması, tiroit bezinin fazla veya olduğundan az çalışması, baş ağrılarının yanında, motivasyon eksikliği, kronik yorgunluk boğaz çakrasının dengesizliğinden oluşur. Ve tabi yalan-dolan konuşmalarımız, gıybet ve dedikodu eksenlerinde yaptığımız muhabbetler bu çakramızın dengesini bozacak nitelikte titreşimleri yaratacaktır.
Etkili İletişim
Boğaz çakrası, kendimizi dış dünyada ifade edebilmemizin merkezidir. Bununla birlikte tabi ki koklama, tat alma, dinleme, yazma, yaratıcılık, kelimeler ve müzik, iletişim merkezimizin diğer odak noktalarıdır. Boğaz çakramız dengede iken, iletişim kurduğumuz insanları sağlıklı bir şekilde algılarız ve duygularımızı, düşüncelerimizi sağlıklı olarak karşı tarafa iletebiliriz.
Boğaz çakrası dengesiz çalışırken, kurduğumuz iletişimlerde aksaklık ve problemler çıkması muhtemeldir. Kendimizi duygusal ve düşüncesel olarak ifade edemememiz ile beraber kendimize olan saygıyı yitirmemiz, kendimizi saldırganca ve öfkeli bir şekilde dışavurmamız, nefret ve acı duygularımız dengesiz bir boğaz çakrasının neticeleridir. Ayrıca kendimizi ifade etmekten kaçınmak için sürekli bir şeyler yeme ve içme isteğimizin temelinde de dengesiz bir boğaz çakrası yer alabilmektedir.
Rüyalarımız
Boğaz çakramız, bilinçaltımıza bir yönden bağlıdır, rüyalarımızın durumu ile ilişkilidir. Dengede çalışan boğaz çakramız, açık, anlaşılır ve öğrenmek istediğimiz bir durum üzerine rüyalar görmemize yardımcı olacaktır.
Psişik Yetenekler
Boğaz çakramız dengede çalıştığında “Duru İşiti” olarak adlandırılan psişik yeteneklerimizin yükselmesine yardımcı olur.
Ruhsal Dersler
Dengeli bir boğaz çakrası, bizlerin güçlü, kendimizden emin, cesur olmamıza yardımcı olur ve girişeceğimiz eylemlerde sorumluluk almamızı kolaylaştırır.
Ve yine boğaz çakramızda bir dengesizlik olduğu zaman, çevremizin ve genel itibariyle dünyanın bize karşı olduğunu düşünebilir, hissedebiliriz. Başkalarının bize saldırganca davranacağı ve onlardan şiddet göreceğimiz yönünde hisler bizi sarıp sarmalayabilir. Aşağılık ve kompleks duyguları, boğaz çakramız dengesizken tezahür edebilecek duygulardır.
Nedenler
Yaşam içerisinde yetişme ve eğitim ortamımız, çalıştığımız işlerde kurduğumuz arkadaşlıklar, yaşadıklarımız gibi karşılıklı iletişim üst düzeyde olduğu zamanlarda, kişilik hamurumuzun da tipine göre bazen kendimizi ifade ederken bir şeyleri bastırabilir ve o duygu ve düşünceleri içeride tutabiliriz. Sözlerin ve duyguların dışarı çıkamaması, boğaz çakrasını kilitleyici bir etmendir. Ayrıca ileride “Atasal” bazda, sizden sonraki genetik kuşağınıza bu duygu ve düşünce düğümleri ile etki etmek istemiyorsanız, kendinizi mutlaka, ne olursa olsun ifade edin derim.
Özgür Bırakın
Bir duygu ve düşünce parçasının gitmesine izin vererek özgür bırakmanız, boğaz çakranızı dengeye çekebilmeniz için bir yöntemdir. Kalp çakrası yazımda da bahsettiğim gibi, yaşanılan ve bizi titreşim olarak aşağı çeken ne olursa olsun, kabul etmek, boğaz çakramızın da sağlığı için fevkalade önemlidir. Olan olduysa, bırakın gitsin.
Erkekler de Ağlar, Kadınlar da; Ağlayın
İçinizde tuttuğunuz her duygusal ve düşüncesel etmenin, boğaz çakrasının dengesini bozabileceğinden yukarıda bahsettim. Size tuhaf gelebilir ama ağlamak, kendimizi bir şekilde ifade edebilmede ve bu enerji düğümlerini açabilmede etkili bir yöntemdir. Mahalle baskısını boş verin, özellikle geçmişte yaşanılan bir durumu dışarı vurmak istediğinizde boğazınız düğüm düğüm oluyorsa, bırakın kendinizi, özgürce ağlayın. Osho, kendimizi ifade etmemizin, duygularımızı özgürce yaşamımızın öneminden epeyce bahseder. Üzgünseniz, üzgünlüğünüzü yaşayın. Sevinçliyseniz, sevincinizi yaşayın. Yaşamın bir kutlama olduğu gerçeğini her daim hatırlayınız. Yas tutmak ile ağlayarak içerimizdeki blokaj düğümünü çözmek arasındaki farkı da hatırlayın.
Şarkı Söyleyin
Şarkı söylemek - her ne kadar sesinizin güzel olmadığını düşünüyorsanız da – boğaz çakrasını dengeli çalışmasına yardımcı olabilecek bir yöntemdir. Şimdi en sevdiğiniz şarkıyı düşünün ve başka hiçbir şey düşünmeden, şarkıyı söyleyin; şarkıyı söylerken siz şarkının kendisi olun.
Su İçin
Suyun öneminden bahsetmeme gerek var mı bilmiyorum. Belki olumsuz bir olay gerçekleştiğinde, “Üzerine bir bardak soğuk su iç” denmesinin bir nedeni de vardır :) Su, her daim iyi bir iyileştiricidir.
Yaratıcı Olmak Güzeldir
Sanatsal faaliyetler ruhsal olarak bize bütüncül olarak iyi gelir ama özellikle yaratıcılığımızı dışavurmak, boğaz çakramıza çok iyi gelecektir. Kim ne der, ne düşünür diye engelleyicilere takılmadan, yazın, çizin ve boyayın; emin olun size çok iyi gelecektir.
Mavi
Boğaz çakramız ile ilişkilendirilen renk mavidir. Güneşli ve mavi bir gökyüzü altında uzanmak, yürüyüş yapmak, bize iyi gelecektir. Uzanık veya oturur, rahat bir pozisyonda iken, boğaz çakramızın olduğu bölgede yoğun bir mavi renk hayal edebiliriz. Bu mavi ışığın boğaz bölgesinden itibaren ayaklara doğru yavaşça indiğini düşünüp, boğaz çakramızı tıkayan bütün blokajların sevgili dünya anaya topraklanarak aktığını hayal edebiliriz. Bu çalışmayı yapmak için herhangi bir enerji uygulayıcısı olmamız gerekli değildir, hepimiz yapabiliriz.
Doğal Taşlar ve Aromaterapi
Aquamarin, kalsedon ve turkuaz taşları boğaz çakramızı dengelemekte ve şifalandırmakta kullanılabilinir. Enerji çalışmalarında bu taşları, boğaz çakrası bölgesine koyabilirsiniz. Adaçayı ve okaliptüs de aromaterapi aracılığıyla boğaz çakramızda kullabileceğimiz yağlardır.
Şifa Enerjileri ile Boğaz Çakrasına Çalışmak
Şifa enerjileri, ırmak içerisine düşmüş büyük bir kaya misali, tıkanıklığın olduğu çakra blokajlarında, blokajları şifalandırır ve açar; denge sağlanır. Çakradaki blokajın kaldırılması, sadece fiziksel bedenimizi değil, ruhsal enerji bedenlerimizi de sağlıklı tutar. Şifa enerjileri ile beraber çakralara çalışmak güvenlidir, etkili ve hızlıdır.
Enerji uygulayıcısı dostlarım kendi bedenleri üzerinde çalışırken boğaz çakrası bölgesine ellerini koyarak çalışma yapacağı enerjinin boğaz çakrasındaki blokajı açması ve şifalandırması için niyet edebilir.
Aşağıdaki öneriler, genel itibariyle enerji uygulayıcı dostlarımızın yaptığı ve uyguladığı tekniklerdir. Enerjist dostlarımız kendi tekniklerini de bu öneriler ve bolca çalışma neticesinde geliştirebilir.
- Sırt üstü rahat bir şekilde uzanın. Bacaklarınızın ve kollarınızın düz olmasına dikkat edin.
- İki elinizi de boğaz çukurunuzun üzerine koyun. (İki el üst üste de olabilir, yan yana da olabilir, genel olarak ben ön vücuduma dokunarak çalışırken önce sol, üstüne sağ eli koyarım.) Dokunarak çalışırken kendisini rahat hissedemeyen dostlarım, kollarını vücuduna paralel olarak rahatça bırakabilirler
- Kanalı olduğunuz enerjiyi davet edin. Boğaz çakrası üzerine bir enerji kanalı ile örnek vermek gerekirse, “GÜMÜŞ MOR ALEVİ ENERJİSİ KANALIM ÜZERİNDEN, BOĞAZ ÇAKRAMIN BLOKAJLARININ AÇILMASI VE ŞİFALANMASI İÇİN AKMASINI İSTİYOR, GÜMÜŞ MOR ALEVİ ENERJİSİNİ SEVGİYLE KABUL EDİYORUM. BU ÇALIŞMA ESNASINDA BENİ KORUYAN REHBER DOSTLARIMA VE ÜSTATLARA, BU DÜNYADA BEDENLENMEME OLANAK SAĞLAYAN VE BANA TEKÂMÜL İMKÂNI VEREN YARADAN’A ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM.”, gibi bir niyet cümlesi, çalışmanızı bir enerji kanalı ile başlatmanıza yetecektir. Niyeti ettikten sonra dilerseniz şifalanmayı destekleyici nitelikte gözünüzde mavi bir renk canlandırabilir ve boğaz çakranızı dolan bir sürahi gibi imgeleyebilirsiniz.
5 ile 10 dakika kadar çalışmak yeterli gelecektir. Yine de enerjinin rehberliğine kendinizi bırakmanızı ve akış kesilene kadar çalışmanızı tavsiye ederim.
Boğaz çakramızla ilgili bu yazımı bitirirken yine genel hatırlatmamı yapmak istiyorum. Birey olarak pek çok dinamiğe sahibiz. Sürekli dengesi bozulan bir çakrada, daha köklü bir blokaj olabilir. Bu yüzden çalışmalarınızın genelini bütünsel olarak yapmanızı tavsiye edebilirim. Gelecek yazı, alın çakramız “Ajna” üzerine olacak.
Sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyorum. Sevgilerimle,
Taner Tözün
- * -
Çakralarınızın dengelenmesi için profesyonel destek talepleriniz için hizmetlerimizi inceleyin.
* * *
Kök Çakra ve Kök Çakrada Şifa Çalışması Yapmak
Sakral Çakra ve Sakral Çakrada Şifa Çalışması Yapmak
Karın Çakrası ve Karın Çakrasında Şifa Çalışması Yapmak
Kalp Çakrası ve Kalp Çakrasında Şifa Çalışması Yapmak
Boğaz Çakrası ve Boğaz Çakrasında Şifa Çalışması Yapmak